Zaman, bizler için belirli ve kısıtlı bir kavram. Kimimiz için geçmek bilmezken kimimiz içinse asla yetmiyor. Yapılacak çok fazla iş olduğunda içinden çıkamayabilir ve saatin tik taklarıyla yarış halinde olabiliriz. Bu oldukça stresli bir hale dönüşebilir.
Daha fazla zaman oluşturmanın yolu elimizdeki süreyi artırmak olamadığına göre elimizdeki zamanı nasıl değerlendirdiğimiz önemli. Bu sayede gerçek anlamda zamanı artırabiliriz. Zamanı iyi yönetebilmek için farklı teknikler var. Burada, ihtiyaç duyanların işine yarayabilecek üç teknikten bahsedeceğim.
1. ÖNEMLİ - ACİL MATRİSİ (Eisenhower Matrisi)
Bu yöntemin ilk adımı, planlamak istediğiniz zamandaki (günlük-haftalık veya daha uzun vadeli) bütün işlerin ve yapılmak istenenlerin bir listesinin yapılması. Bu listeyi yazıya dökmek ve somutlaştırmak daha etkili olabilir. Tüm işler, yapılmak istenenler listelendikten sonra ise bunları önemli, önemli değil-acil ve acil değil şeklinde hazırladığımız bir tablo yardımıyla ilgili alanlarla yerleştiriyoruz.
Böylelikle, elinizde neyin en önemli, aradan çıkarılması gereken, yapılmasa da olur veya başkasına devredilebilir olduğunun bir göstergesi oluyor. Önemli ve acil işleri hallettikten sonra diğerlerine karar verebilirsiniz.
2. İŞLERİ YOLUNA KOYMA TEKNİĞİ (David ALLEN)
Bu teknikte de ilk olarak yapılması gereken yine tüm işler ve yapılmak istenenlerin bir listesi. Bu defa odak nokta zor görünen işlerin üstesinden gelmek. Bu teknikte listede yer alan küçük işler hemen halledilir ve daha büyük görünen işler uygulanabilir parçalara bölünür.
3. “O KURBAĞAYI YE!” TEKNİĞİ (Brian TRACY)
İsmi tuhaf gelebilir, ancak oldukça mantıklı ve işe yarayan bir teknik. Bu tekniğin ilk etabında her günü önceden planlamak var. “Peki kurbağa ne?” diyebilirsiniz. Buradaki kurbağa, günün size en sıkıcı veya zor görünen, önemli işi. Yöntem size şunu öneriyor; o işi ilk olarak halledin ve diğer işlerinizi rahatlıkla yapın. Gerçekten de gün boyu diğer işlerinizi ve keyif almanız gereken zamanları o işi düşünüp, stresle yiyip bitirmektense onu yemek ve devam etmek daha iyi olabilir.
*inegolonline.com'da yayınlanmış köşe yazımdan alınmıştır.