top of page

Hayır diyememek


İnsanın özgürlüğü, istediği her şeyi yapabilmesinde değil, istemediği hiçbir şeyi yapmak zorunda olmamasındadır” der Jean Jacques Rousseau.


Bazı durumlarda istemediğimiz şeyleri yapmak bir gereklilik olabilir, bazen ise bir seçenektir. İstemediğimiz şeylere söylenebilecek basit bir kelime bizi bu özgürlüğe daha çok yakınlaştırır: hayır. Ancak, bunu söylemek her zaman, herkes için kolay olmuyor.


Pek çok kişi, uygun olmadığı veya uygun bulmadığı şeylere hayır diyemediği için, kendi özgürlükleri, benliği ve imkanları ile ilgili alanın daralmasına, sınırlarının aşılmasına izin veriyor ve daha sonra bu sıkışıklıkta boğulmaya başlıyor.


Neden hayır demek zor?


Aslında değil. Hayır demeyi zorlaştıran şey, hayır deme ve sonuçları üzerine inançlarımız ve düşüncelerimizde yatıyor. Bu inanç ve düşünceler çeşitlendirilebilse de bazıları çok benzerdir:

Hayır dersem-kabul etmezsem;

· çatışma çıkabilir / kavga edebiliriz / bana düşman olabilir.

· onu kırmış olurum / reddetmişim gibi olur / bencillik gibi düşünebilir ya da bencillik yapmış olurum.

· artık beni sevmeyebilir / benden vazgeçebilir / dışlanabilirim.

· sorumsuz olduğumu düşünebilir / işi halledemediğimi, beceriksiz olduğumu düşünür. vb.


Peki bu düşüncelerden bazılarını biraz irdeleyelim. Elbette ki, burada alanımız sınırlı olduğu için bunu yüzeysel olarak yapacağız:


▫ Çatışma çıkabilir / kavga edebiliriz / bana düşman olabilir-> Bu bir olasılıktır. Hiçbir olumsuzluk yaşanmaması da öyle. Ancak, diyelim ki çatışma çıktı. Çatışmaların uygun bir iletişim biçimi kullanıldığında uzlaşmaya dönüşebilme ihtimali var. Peki gerçekten, hayır demediğiniz durumda, çatışmadan kaçarak sağlıklı veya katlanılır bir iletişime devam edebilecek misiniz? Bunu da bir düşünmek lazım.


▫ Onu kırmış olurum / reddetmişim gibi olur / bencillik yapmış olurum-> Karşınızdaki kişinin kırılması, reddedilmiş hissetmesi, bencillik yaptığınızı düşünmesi de bir olasılıktır. Belki sizi anlayıp, beklediğiniz olumsuz tepkiyi vermez. Kendi alanınızı, planlarınızı, hayatınızı geri plana atmanız gerektiği bir halde, sizden bu yönde bir şeyi talep eden kişinin de farklı olasılıkları değerlendirmesi gerekmez mi? Bunlardan biri de sizin sınırlarınıza saygı duymaktır.


Hayır diyebilme alışkanlığı nasıl kazanılabilir?


1. Hayır demeniz gereken durumları fark ederek

Her durumda hayır demek gerekmiyor. Durumu netleştirmek için önceliklerinizi gözden geçirmenizde, talebi kabul etmenin ve hayır demenin size göre artı ve eksilerinin neler olduğunu değerlendirmenizde fayda var.


2. Hayır demenizi zorlaştıran düşünceleri fark ederek ve bu düşünceleri irdeleyerek

Hayır demeyle ilgili düşüncelerimiz farklılık gösterebilir. Yukarıda, sıklıkla altta yatan düşünceleri yazdım. Peki sizin hayır demenizi zorlaştıran düşünce nedir? Düşüncelerinize her zamankinden farklı yanıtlar verebilirseniz, farklı sonuçlar alabilirsiniz.


3. Düşüncelerinizi davranışlarınızla test ederek

Kabul edelim, düşündüğümüz her şey gerçek değil. Kimi zaman düşüncelerimizi belirleyen, ön yargılarımız, kendi değerlerimiz, korktuğumuz ihtimallerin abartılmış bir formu vb. olabiliyor. Hem düşüncelerimizi test etmek hem de yeni bir alışkanlığı edinmek için uygulama yapmanızda, yani hayır demeye başlamanızda fayda var. Beceriler tekrarlandıkça gelişir.


4. Hayır demenin incelikli yollarını kullanarak

Karşımızdaki kişiyi hayır dememiz kırmayabilir ama kullandığımız kaba üslup incitebilir. Hayır derken, kibarca ve kısaca durumumuzu izah edip, yapamayacağımızı belirtmemiz yeterlidir. Talebin uygun hale getirilmesi mümkünse bunu da sunabilirsiniz: “Şu an uygun değilim, hafta sonu bakabilirim” gibi. Uzun açıklamalar ve suçluluk dolu bir ifade ise yönlendirici ve ısrarcı kişilerin eline koz verebilir.


Daha huzurlu, güvenli, başarılı bir hayat ve daha sağlıklı iletişim için hepimizin sınırlarımızı korumaya ihtiyacı var. Hayır demenin verdiği özgürlükten yararlanabilmeniz dileklerimle...



*inegolonline.com'da yayınlanan köşe yazımdan alınmıştır.

5 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page